Traktör pazarında rüzgâr sert esiyor ama direksiyon sağlam.
TürkTraktör, tarımda zor geçen bir yılı geride bırakırken 2025’i “düzeltme yılı” olarak tanımlıyor. Şirketin Ticari İş Lideri Ahmet Canbeyli, bu dönemi duraklama değil, “yeniden denge kurma” yılı olarak görüyor.
TürkTraktör’ün hedefi net: İç pazarda 40 bin traktör, ihracatta 10 bin adet.
Canbeyli’ye göre, bu hedef sadece sayılardan ibaret değil — Türkiye tarımının geleceğini yeniden inşa etmenin bir parçası.
Bursa’da düzenlenen AgroGreen Tarım Fuarı’nda konuşan Canbeyli, traktör pazarında son iki yıldır yaşanan dalgalanmanın sektörü yeniden şekillendirdiğini söyledi.
“Tarım açısından çok zor bir yıl geçirdik. Yağış eksikliği üretimi etkiledi, bu da yatırım iştahını azalttı,” diyen Canbeyli, yine de umudunu koruyor:
“2025 bizim için bir düzeltme yılı. Sezonun yavaş yavaş başlamasıyla birlikte üretimin toparlanacağını ve pazarın 40 bin seviyesine ulaşacağını öngörüyoruz.”
Sektör verileri de tabloyu destekliyor: Ağustos ayı itibarıyla traktör pazarı, geçen yıla göre %27 küçülerek 23.500 adede geriledi.
Buna rağmen TürkTraktör, hem üretim kapasitesi hem de marka güveniyle pazarın lokomotifi olmaya devam ediyor.
TürkTraktör, Avrupa’nın en yüksek çevre standartlarını Türkiye’ye taşıyor.
Şirketin ürün gamı, artık tamamen AB’nin Faz 5 emisyon seviyesine sahip motorlarla üretiliyor.
Canbeyli, bu teknolojinin yalnızca çevre dostu olmadığını, aynı zamanda yakıt verimliliği ve performans artışı sağladığını vurguluyor.
Fuarda tanıtılan Case IH JXB serisi, bu dönüşümün en somut örneği.
“Avrupa’da ne satıyorsak, aynı traktörleri Türkiye’deki çiftçimize sunuyoruz.
Aynı motor, aynı teknoloji, aynı verimlilik,” diyor Canbeyli.
Bu sözler, TürkTraktör’ün “yerli üretimle küresel kaliteyi birleştiren” stratejisinin özeti.
TürkTraktör, Case IH ve New Holland markalarıyla Türkiye pazarında açık ara lider.
Satılan her iki traktörden biri TürkTraktör imzası taşıyor.
Canbeyli bu tabloyu şöyle özetliyor:
“Türkiye’de traktör ihracatının yüzde 71’ini tek başımıza yapıyoruz.
Ürettiğimiz her üç traktörden biri yurt dışına gidiyor.
İhracatın yüzde 80’ini ABD ve Avrupa pazarlarına gerçekleştiriyoruz.”
Bu da TürkTraktör’ü yalnızca bir üretici değil, Türkiye’nin tarım teknolojisi elçisi haline getiriyor.
TürkTraktör, 2025’i bekle-gör yılı değil, yeniden yapılanma yılı olarak tanımlıyor.
Faz 5 motorlarla çevreci üretimi destekleyen şirket, hem iç pazarda kaliteyi artırmayı hem de yeni ihracat kapılarını aralamayı hedefliyor.
Canbeyli, son cümlesinde sektörün geleceğini özetliyor:
“Zor pazarlar geçicidir, ama güçlü markalar kalıcı olur.
Bizim işimiz sadece traktör üretmek değil, tarımın geleceğini sürmek.”