Karadeniz kıyılarında çevresel sorunlara neden olan yosunlar, artık sürdürülebilir tarım için değerli bir kaynağa dönüşüyor. Sinop’ta hayata geçirilen çevre ve tarım odaklı proje kapsamında kıyılardan toplanan deniz yosunları, analiz edilerek farklı formlarda organik gübreye dönüştürüldü. Bu yenilikçi adım, hem doğanın korunmasına hem de tarımsal üretimin güçlenmesine katkı sağlamayı hedefliyor.
“Büyük Temizlik Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalarda, kıyılarda biriken yosunlar temizlenerek laboratuvar ortamında incelendi. Yapılan analizlerde, yosunların kirletici içerik açısından önemli bir risk taşımadığı belirlendi. Bu bulgu, yosunların tarımda kullanılabilirliğinin önünü açtı. Elde edilen hammaddeden sıvı, toz ve kompost gibi çeşitli formlarda gübre üretildi. Ayrıca, toz gübrenin pelet formuna dönüştürülerek kullanım kolaylığının artırılması da planlanıyor.
Proje kapsamında üretilen yosun bazlı gübreler ilk etapta seralarda çilek ve marul yetiştiriciliğinde kullanılacak. Bu uygulamalar sayesinde hem üretim verimliliğinin artırılması hem de toprak sağlığının korunması hedefleniyor. Aynı zamanda kıyılarda biriken yosunların temizlenmesi, deniz ekosistemi üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılmasına da katkı sağlayacak. Böylece çevre dostu yaklaşım, tarım ve ekosistem arasında güçlü bir köprü kurmuş olacak.
Sinop Üniversitesi’nin yanı sıra Marmara Belediyeler Birliği, Gürcistan Batum Devlet Üniversitesi ve Bulgaristan Şumnu Üniversitesi’nin ortak yürüttüğü proje, Interreg NEXT Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İş Birliği Programı çerçevesinde hayata geçirildi. Bu iş birliği, sadece bölgesel değil, uluslararası düzeyde de sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına katkı sunuyor.
Doğal kaynakların etkin kullanımı ve çevresel sorunların çözümü açısından dikkat çeken bu proje, tarımda yenilikçi yaklaşımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Deniz yosunlarının organik gübreye dönüştürülmesi, hem üreticiler hem de doğa için kazan-kazan modeli oluşturuyor. Bu tür uygulamalar, geleceğin tarımında çevre dostu ve sürdürülebilir üretim anlayışının yaygınlaşması adına büyük bir adım niteliğinde.