Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gaziantep’te inşa edilecek Barak P2 Sulama Projesi için yapım sözleşmesinin tamamlandığını duyurdu. Bakanlığın “suyu merkeze alan” yaklaşımıyla şekillenen proje, bölgede sulu tarımı yaygınlaştırmayı, üretimde verim ve kaliteyi artırmayı hedefliyor.
Planlara göre proje bittiğinde 93.350 dekar (yaklaşık 9.335 hektar) tarım arazisi, Birecik Barajı’nda depolanan Fırat sularıyla buluşacak. Böylece ürün deseninde beklenen dönüşümle gelir artışı ve istihdamın öngörüldüğü belirtiliyor.
Proje planında, yaklaşık 285 km uzunlukta kapalı borulu şebeke, toplam 12.910 myi bulan altı adet tahliye kanalı ve 1.484 farklı sanat yapısı (ör. menfez, vana odası) yer alıyor. Kapalı hatlar sayesinde iletim kayıplarının düşürülmesi ve su kullanım verimliliğinin yükseltilmesi amaçlanıyor; bu da basınçlı sulamanın daha yaygın uygulanmasına ve tarlalarda daha dengeli bir su yönetimi altyapısına katkı sağlayacak.
İşletme aşamasında maliyetleri dengelemek için 9,4 MW kurulu güce sahip Güneş Enerji Santrali kurulması planlanıyor. Bu, sulama için gereken enerjinin bir bölümünü karşılayarak daha ekonomik bir işletmeyi hedefliyor.
Paylaşılan projeksiyonlara göre, projenin tamamlanıp planlandığı şekilde işletmeye alınması halinde yıllık yaklaşık 1 milyar TL düzeyinde ekonomik katkı yaratması, bölgede 10 bin kişiye kadar ilave istihdam oluşturması ve toplam yatırım tutarının 3 milyar TL seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, uygulama sürecinin öngörüldüğü gibi ilerlemesine bağlı tahmini değerlerdir.
Yapım sözleşmesinin imzalanması, inşa sürecine geçiş için kritik bir eşiğin aşıldığını gösteriyor; bundan sonraki takvim sahadaki uygulama ve finansman ilerleyişine bağlı olarak netleşecektir. Projede öngörülen kapalı borulu şebeke, uygun tasarım ve işletme koşullarında iletim kayıplarını azaltarak su verimliliğini artırmayı hedeflerken, GES entegrasyonu da pompaj ihtiyaçlarına kısmi enerji desteği sağlayarak uzun vadeli işletme maliyetlerini düşürme potansiyeli taşır. Sulu tarım altyapısının devreye girmesi, bölgenin agro-ekolojik koşulları ve pazar dinamikleri elverdiği ölçüde, daha katma değerli ürünlere yönelişi kolaylaştırabilir ve arz sürekliliğine katkı sunabilir. Buradaki değerlendirmeler, resmî açıklamalarda yer alan plan ve projeksiyonlara dayanır; nihai sonuçlar ise proje kapsamındaki teknik tercihler, bakım-idame performansı, çiftçi eğitimi/danışmanlığı, girdi fiyatları ve iklim koşulları gibi etkenlere bağlı olarak değişebilir.